Gelecek İçin Geçmişi Okumak
PANDEMİK NOTLAR
Ümit H. Kartoğlu ve Özlem Kayım Yıldız


ÖNSÖZ – Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol

Bu heyecan verici kitap için önsöz yazmam istenildiğinde, kitabın yazarları olan Ümit Kartoğlu ve Özlem Kayım Yıldız’ı neredeyse yıllardır aynı kurumda çalışıyormuş gibi yakından tanıdığımı hissettim.

Türkiye, dünyadaki pandemi ilanından bir gün önce ve resmi olan ilk vakasını aslında gerçek ilk vakasından çok daha geç olarak açıkladığında, bizi bu salgın sürecinde, stratejik yaklaşım ve bilimsel dürüstlük konusunda çok zorlu bir sürecin beklediğinin farkındaydım.

Pandemi başlamadan önce, Türkiye’de basın tek sesli ve taraflı, bilim insanları ve akademi dağınık ve tıp pratiği ise toplumdan kopuk ve hastane duvarları arasında performans sistemine yani ağırlıklı olarak tedavi edici hekimliğe sıkışmıştı.

Salgın ile ilişkili dünyadaki güncel ve açık bilgiye erişmenin neredeyse tek yolu sosyal medyadaki bilimsel platformlar ve bağımsız az sayıdaki gazeteci idi. Ama sosyal medya bir yandan da adeta bir “dezenformasyon okyanusu” gibiydi. Bu okyanusta şişedeki mesajlar olmaya ve bulmaya çalışırken, yani sosyal medyada tanıdım ikisini de.

Bir fırtınaya yakalanmıştık ve tek sığınacağımız liman gerçeklerdi.

Gerçekleri bulmak ve duymak ise tıpkı o şişedeki mesajlar gibiydi ve ben hem Ümit’in ülke ötesinden erişen sağduyulu sesi ve deneyimleri hem Özlem’in bilimsel dürüstlüğü ve titizliği ile paylaştıklarına sıklıkla sığındım.

Her ikisi de pandemik notlarını, sistematik olarak da gazete ya da dergilerde yazıyorlardı.

Uygarlıkların arşivini hikaye eden Muazzez İlmiye Çığ’ın eserindeki Sümer’li şair Ludingirra’nın “Madem ki biliyorsun neden anlatmıyorsun” diyen yüzlerce yıl öteden erişen sesine kulak verip bildiklerimizi anladıklarımızı anlatmakla yükümlüydük.